Cinsiyet değişikliği kavramı, antik çağlardan beri bilinen ve uygulanan durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Aslında insanlık tarihi kadar eski bir yere sahip olan cinsiyet değiştirme kavramları, günümüzde hala merak konusu oluşturmakta ve bu konuda araştırmalar yapılmaya devam edilmektedir.
Kayıtlara geçen ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı 1952 yılında, George isimli bir hastaya yapılmış, gerçekleştirilen operasyon sonrası bu kişi “Christine” adını almış ve bu kişiye atfen cinsiyet değiştirme ameliyatları “Christine ameliyatı” olarak anılmıştır. Gelişen teknolojiyle birlikte, cinsiyet değişimine ilişkin tıbbi olanaklarda bir artış meydana gelmiş, bu alandaki araştırmalar ve bilgiler de aynı doğrultuda artış göstermiştir.
Erkekten kadına cinsiyet değişikliği, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim kavramları ele alınmadan sağlıklı şekilde kavranamamaktadır. Bu bakımdan öncelikle cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim kavramlarına kısaca değinmek faydalı olacaktır.
İçindekiler
Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim
Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim kavramları, çoğunlukla aynı kavram sınıflandırması içinde ele alınmaktadır. Cinsiyet kimliği, cinsel yönelim kavramıyla birlikte sınıflandırılmaması gereken, birbirinden ayrı kavramlar olarak ele alınmalıdır.
Cinsel yönelim; bir insanın başka cinsiyetteki kişilere (heteroseksüellik), aynı cinsiyetteki kişilere (eşcinsellik) ya da birden fazla cinsiyete sahip olan kişilere (biseksüellik) yönelik cinsel çekim hissetmesi ve cinsel içeriğe sahip ilişkiler kurabilmesidir. Cinsel yönelim, kişinin tamamen içsel olarak hissettiği çekim kuvvetine dayanmaktadır.
Cinsiyet kimliği, temel olarak ‘cinsiyet’ ve ‘toplumsal cinsiyet’ kavramları temeline dayanmaktadır.
Cinsiyet kimliği, her insanın toplumsal cinsiyete ilişkin derinden hissettiği içsel ve bireysel deneyimdir. Bu içsel deneyimin, doğumla atanan cinsiyetle, bir uyuşma göstermesi ya da tam tersi şekilde uyuşmama durumu söz konusu olabilmektedir. Doğumla birlikte atanan, bireysel ve içsel deneyimle uyum gösteren cinsiyet kimliği, toplumsal cinsiyet unsurları üzerinden de uyumla karşılandığı zaman, karşımıza eril ve dişil ya da diğer söylemiyle kadın ve erkek kimlikleri ortaya çıkmaktadır.
Doğumla birlikte atanan cinsiyet rollerine içsel ve bireysel deneyim doğrultusunda bir uyum ya da uyuşma geliştiremeyen kişiler ise, içsel ve bireysel olarak taşıdıkları cinsel kimlikleriyle uyuşacak şekilde, değişim yaşamaya yönelebilmektedirler. Cinsiyet değişikliği, kişinin içsel olarak sahip olduğu cinsel kimliğin, doğuştan atanan cinsiyet kimliği ve toplumsal cinsiyet rolleriyle uyum göstermemesi durumunda gerçekleştirilen, uyum sağlama odaklı değişimdir.
Erkekten Kadına Cinsiyet Değişikliğinde Ameliyat Öncesi Süreç
Gerçekleştirilecek cerrahi işlem öncesi, hastanın fiziksel sağlığı ve medikal tedavi süreci, standart olarak uygulanmaktadır. Ameliyat öncesi gerçekleştirilmesi gereken standart prosedürler yerine getirilerek, kişinin cinsiyet değişikliği operasyonu öncesi detaylı ve titizlikle fiziksel muayenesi gerçekleştirilmektedir.
Karaciğer ve diğer organlar sistemleri üzerinde endokrin tedavisinin etkisini de içeren değerlendirmeler yapılmaktadır. HIV ya da hepatit testleri rutin olarak gerçekleştirilmelidir.
Cinsiyet değişikliği ameliyatları, ameliyat prosedürü olarak yapılan testler ve değerlendirmeler doğrultusunda, kişinin genel sağlık durumunun kapsamlı şekilde ele alınmasıyla ortaya çıkan sonuca bağlı olarak gerçekleştirilmektedir.
Erkekten Kadına Cinsiyet Değişikliğinde Uygulanan Cerrahi Girişimler
Meme Büyümesi ve Mammoplasti
Erkekten kadına cinsiyet değişikliği sürecinde uygulanan hormon tedavisi ile, kişide meme büyümesi meydana gelmektedir. Ancak hormon tedavisi doğrultusunda sağlanan meme büyümesi, kişiyi tatmin edici düzeyde olmayabilmekte ve bu durumda mammoplasti uygulaması gerekli görülebilmektedir.
Plastik cerrahi ile iş birliği gerçekleştirilerek, meme dokusunun altına salin dolu implantlar yerleştirilmesi, sıklıkla tercih edilmektedir.
Kadınlara uygulanan mammoplasti işlemi ile benzer bir uygulama olmasına karşın, erkek ve kadın göğüs kafesinde bulunan anatomik farklılıklar sebebiyle, cerrahi girişimde kullanılan teknikler farklılık gösterebilmektedir.
Genital Rekonstrüksiyon
Vajinoplastinin sahip olması gereken prosedürleri şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
- Duyusal ve estetik açıdan kabul edilebilir düzeyde klitoris
- Labia minör
- Majordan oluşan bir vulva meydana getirilmesi
- Üretranın kısaltılması
- Duyusal olarak aktif yapıda ve cinsel birleşmeye olanak sağlayacak nitelikte bir vajinanın oluşturulması
- Cinsel uyarım sırasında üretral alanda daralma oluşmasını önlemek amacıyla erektil dokunun uzaklaştırılması
Erkekten kadına cinsiyet değişikliği ameliyatları sırasında, oluşturulan vajina için genellikle, penis ve skrotumu saran cilt ters çevrilerek kullanılmaktadır. Vajina oluşturulmasında penis cildinin kullanılmasının sebepleri olarak; cerrahi girişim sonrası küçülme riskinin azaltılması, rektumda meydana gelebilecek istenmeyen bir hasarın kolayca onarılabilmesi, ameliyat sonrası hızlıca vaskülarize olması ve cildin yapısında kıl kökü bulunması sayılabilmektedir.
Labia majörün oluşturulmasında genellikle, var olan skrotum dokusu yeniden şekillendirilmektedir. Kozmetik sonuçlarda iyileşme sağlanması amacıyla, revizyon cerrahisi gerekli olabilmektedir.
Fasiyal Kadınlaştırma
Bireyde bulunan maskülen yüz özelliklerinin değiştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen, yüz ve boyun cerrahisini kapsayan girişimler, fasiyal kadınlaştırma adını almaktadır.
Fasiyal kadınlaştırma girişiminde; rinoplasti, kaş çıkıntısının azaltılması, yanak dolgusu, zigomatiklerin genişletilmesi, adem elmasının ve çenenin küçültülmesi işlemleri gerçekleştirilmektedir.
Ses Teli Cerrahisi
Konuşma terapisi uygulamaları sonucu elde edilen sonuçlardan memnun olmayan kişilerin başvurduğu, larengeal yapının ve ses tellerinin cerrahi girişim ile değiştirilmesi işlemidir.
Diğer Cerrahi Girişimler
Erkekten kadına cinsiyet değişikliği işlemi kapsamında gerçekleştirilen, belden alınan yağın, kalça ve baldırlara enjekte edilmesi, saç nakli gibi uygulamalardır. Bazı durumlarda kişinin talebi doğrultusunda, belin inceltilmesi amacıyla 11. ve 12. kaburgalar da çıkartılabilmektedir.