Kafatası eğriliği, kafatası kemiklerinin yapısında, genetik faktörlere ya da uzun süre maruz kalınan mekanik etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilen şekil bozukluklarıdır. Kafatası eğriliği, kafa bölgesinde asimetrik biçimsizlik, düzlük ya da yamukluk şeklinde gözlemlenebilmektedir.
Kafatası eğriliği doğum öncesi ya da doğum sonrası ortaya çıkabilen, bazı durumlarda ise doğum öncesi etki göstermeye başlayan sebeplerin doğum sonrası maruz kalınan mekanik etkenlerle birleşmesiyle kendini gösteren deformasyonlardır.
Kafatası eğriliği, plagiosefali, skafosefali ve brakisefali yada bunların karışımı olmak üzere dört farklı türde meydana gelebilmektedir. Kafatası şekil bozuklukları tıp dilinde, Kraniosinostoz,-backhead deformity olarak da adlandırılmaktadır.
İçindekiler
Neden Olur?
Kafatası eğriliği, kafatasının büyüme hızının yüksek, kemik yapısının daha ayrık ve yumuşak olması sebebiyle daha çok bebeklik döneminde meydana gelen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kafatası kemiklerinin arasındaki sütür adı verilen açıklıkların bir ya da daha fazlasında erken kapanması-kaynama görülmesi, kafatası eğriliklerinin en sık gözlemlenen nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla beraber kafatası eğriliğinin ortaya çıkmasının çeşitli nedenleri olabilmektedir. Bunları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
- Doğumsal nedenler
- Bebeklik döneminde maruz kalınan sürekli ya da uzun süreli mekanik etkiler (örneğin; sürekli aynı pozisyonda uyunması)
- Prematüre doğum
- İkiz bebek
- Zor gerçekleşen doğum
- Çeşitli travmalar
- Bebeklerin uzun süre hareketsiz kalması
Tedavi Edilir mi?
Erişkin bir insanın kafa uzunluğu bedeninin 1/8’ini oluştururken, bebeklerde kafatası bedenin 1/3’ünü oluşturmaktadır. Bebek 1 yaşına gelene kadar beyin hacminde yaklaşık 3 kat artış meydana gelmekte ve bu artış 1 yıl sonra daha yavaş ancak sürekli olarak devam etmektedir. Bu bakımdan hızlı kafatası büyümesi gözlemlenen ilk 1 yaş süresince, kafatası kemiklerinin hızla gelişmesi ve beyinde yaşanacak sürekli büyümeye yer açması gerekmektedir. Bu genişlemenin yaşanmaması ya da yeteri kadar gerçekleşmemesi durumunda, kafatası şekil bozuklukları meydana gelmektedir.
Kafatası kemikleri, bebeğin ilk doğduğu aşamada birbirinden ayrı ve yumuşak bir yapıdadır. Beyin hacminde yaşanan artışla doğru orantılı olarak kafatası kemik yapısında yeterince genişleme meydana gelmemesi durumunda, beyin ve gözlerde hasar meydana gelmeye başlamaktadır. Kafatası kemikleri, ortalama 2 yaş civarında tam olarak kaynamaktadır. Bu bakımdan, kafatası kemiklerinin birbirine tam olarak kaynamasından önce, beyin ve gözlerde ciddi hasarlar oluşmadan, hızlı bir cerrahi müdahale zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hangi Müdahaleler Yapılır?
Kafatası kemikleri, birbirine temas halindedir ve bu temas hali, kafatası içerisinde büyüme odağı görevini üstlenmeleri anlamına gelmektedir. Ancak beyinde ve göz kürelerinde gerçekleşen büyümenin bir sonucu olarak, kafatası kemikleri dışarı doğru itilmekte ve kafatası eğriliği meydana gelmektedir. Kafatası eğriliği durumlarında, özellikle genetik yapı önemli bir rol taşımaktadır. Bu bakımdan detaylı incelemeler yapılarak, bilgisayarlı tomografi alınması ve MR çekilmesi gerekmektedir.
Kafatası eğrilikleri; kafatasında çöküntüler ve yamukluklar şeklinde gözlemlenebildiği gibi, büyük ya da düz-yassı kafatası şeklinde de ortaya çıkabilmektedir.
Kafatası Çöküntü ve Yamukluklarının Giderilmesi
Kafatası eğrilikleri, kafatasında çukurluklar, özellikle şakak ve alın bölgesinde gözlemlenebilen düzensizlikler şeklinde meydana gelebilmektedir. Kafatası çökmesi, genetik birtakım sebeplerle meydana gelebildiği gibi, bebeklikte kafatasının yumuşak olması ve yaşanan kafa travmaları sebebiyle oluşabilmektedir.
Bebeklerde kafatası yamuklukları; özel birtakım başlıklar kullanılarak ve ameliyatsız şekilde tedavi edilebilmektedir. Bazı durumlarda, ameliyat ile kemiğe uygun bir materyal yerleştirilerek, kemikle kaynaşması ve büyümesi sağlanabilmektedir.
Yetişkinlerde kafatası yamuklukları; sert yapıda olduğu ve tamamen kaynaştığı için zorunlu olarak ameliyatla yapılmaktadır. Uygulanan anestezi sonrası, kafatasının yapısına uygun şekilde hazırlanan protezler kullanılmaktadır.
Kafatasının Küçültülmesi
Vücuda oranla büyük ve orantısız kafatası, günümüz cerrahi koşullarında birkaç milim küçültülebilmektedir.
Genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilen kafatası küçültmesi işlemi sırasında, beyni koruyan tabakaya zarar verilmeden kafatası %10-15 oranında küçültülebilmektedir.
Düz-Yassı Kafatası Yapısının Düzeltilmesi
Düz-yassı kafatası sendromu, yumuşak kafatası kemiklerinde, sürekli ya da uzun süre maruz kalınan mekanik etkiler sebebiyle meydana gelen deformasyonlardır. Bebeklik döneminde meydana gelmekte, gerekli müdahale gerçekleştirilmemesi durumunda yetişkinlerde kalıcı hale gelmektedir.
Bebeklerde düz-yassı kafatası yapısı, 1 yaşından önce tespit edilenleri özel başlıklarla tedavi etmek mümkündür. Ayrıca bebeğin yatış pozisyonu ya da yastığı değiştirilerek hem eğrilik düzeltilebilmekte hem de oluşması engellenebilmektedir. Bu bakımdan bebeklerde 1 yaşından evvel tespit edilerek tedavi edilmelidir. Aksi halde kalıcı etkiler oluşabilmektedir.
Bir buçuk yaşından sonraki eğrilikler kraniofacial cerrahi dediğimiz beyin cerrahı ve plastik cerrahın oluşturduğu ekip tarafından ameliyatla kemikler şekillendirilerek düzeltilebilmektedir.
Yetişkinlerde düz-yassı kafatası yapısı; lokal yada genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilen dolgu ve protez ameliyatları yoluyla tedavi edilebilmektedir.