Yüz germe uygulamaları özellikle stres ve yaşlanma gibi etkenlere maruz kalmanın, zararlı etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirilmektedir. Zararlı etkilerin terse çevrilmesi amacıyla gerçekleştirilen uygulamalar bazen cerrahi müdahale olup, bazen de cerrahi müdahale yapılmasına gerek kalmadan gerçekleştirilebilen estetik uygulamalar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yüz germe ameliyatı klinik olarak ritidektomi ya da facelift olarak adlandırılmaktadır. Yüz germe ameliyatının temel amacı, çene ve yüz genel görünümünün iyileştirilmesidir. Böylece yüz kırışıklıkları gibi yaşlanma bulguları da azaltılmış olmaktadır.
Estetik ve plastik cerrahi uzmanları tarafından, yüz germe müdahalelerinde gençleştirme ve yüz germe prosedürleri uygulanmaktadır. Temel hedef ise, kontürlü ve estetik açıdan hoş bir görünüm sağlanmasıdır. Yüz yapısının canlandırılması için cilt altında yer alan kaslar kaldırılmakta ve sıkılaştırılma işlemi gerçekleştirilmektedir. Gerçekleştirilen işlemler sonucunda, işlem öncesi söz konusu olan yorgun ve yaşlı görünüm ortadan kaldırılmaktadır.
Estetik duyarlılığa sahip, konusunda uzman estetik ve plastik cerrahi uzmanları tarafından yüz germe uygulamaları titizlikle uygulanabilmektedir. Bu sayede herhangi bir yara izi oluşmadan, güzel ve doğal bir görüntüye sahip olunması sağlanabilmektedir.
Geleneksel olarak adlandırabileceğimiz yüz germe operasyonlarının haricinde sadece yüzün belirli bölgelerine, belirli iyileştirmeler yapabilmek amacıyla tercih edilen alternatif prosedürler de bulunmaktadır. Gelişmiş minimal invaziv tekniklerin kullanılması sayesinde gerçekleştirilen cerrahi müdahalelerde yara ve kesi minimum seviyeye indirilmektedir.
İçindekiler
Yüz Germe Hangi Durumlarda Uygulanır?
Yüz germe ameliyatı olmak isteyen kişi öncelikle beklentilerini belirlemelidir. Burada dikkat edilmesi gereken husus beklentilerin kesinlikle gerçekçi olması gerekliliğidir. Konusunda uzman estetik ve plastik cerrahi uzmanlar tarafından öncelikle ön tetkikler gerçekleştirilecektir. Ön tetkikler sonrasında tercih edilecek uygulamalar belirlenecektir. Kişiler tarafından bu uygulamaların benimsenmesi ve işlem sonrasında ortaya çıkacak olan sonuçlarla ilgili cerrahla mutabık kalınması önemlidir. Uygulama için uzman tarafından gerçekleştirilecek cerrahi veya cerrahi olmayan prosedürlerin iyi anlaşılması ve beklentiler ile tercihlerin çok iyi belirlenmesi oldukça önemlidir.
Yüz germe ameliyatları, günümüz koşullarında kişinin dış dünyayla iletişiminin odak noktasını oluşturan yüz bölgesinde iz kalmasına sebep olmadan, hızlı ve konforlu tekniklerle gerçekleştirilebilmektedir.
Yüz Germe Ameliyatlarında İz Bırakmayan Yöntem: Endoskopik Yüz Germe
Endoskopik Orta Yüz Germe
Yüzün orta bölgesinde bulunan yanak, göz kapağı ve ağız çevresinde yer alan çizgiler ile elmacık kemiklerine uygulanan operasyon, endoskopik orta yüz germe ameliyatı olarak adlandırılmaktadır. Yaşlanma ve yer çekimi ile birlikte sarkma, torbalanma ve çizgiler, gün geçtikçe daha da belirgin olarak kendini göstermektedir. Endoskopik orta yüz germe ameliyatı sayesinde, yaşlanmanın gözlemlenen etkileri ortadan kaldırılabilmekte ve ilgili kesiler saçlı bölgeden gerçekleştirildiği için görünür nitelikte iz kalma riski oluşmamaktadır. Kişi gerçekleştirilen şekillendirme sayesinde daha genç bir görünüm kazanmakta ve bu durum herhangi bir görünür kesi iziyle belirginlik kazanmamaktadır.
Endoskopik orta yüz germe ameliyatı, endoskop kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Klasik yüz germe operasyonlarına göre daha konforlu, etkili ve başarılı bir uygulamadır. Uygulama sonrasında kişinin toparlanma süreci daha hızlı ve ağrısız bir şekilde gerçekleşmektedir. Uygulama genellikle ileri derece görülen yaşlılık belirtilerinin ortadan kaldırılması için tercih edilmemekte, erken dönem yaşlılık belirtilerinde etkili sonuçlar sağlamaktadır.
Endoskopik Orta Yüz Germe Ameliyatı Uygulanabilecek Kişiler
Mid face lift olarak da anılan endoskopik orta yüz germe operasyonu, yaşlanmanın başlangıç olarak nitelendirilebilecek etkilerinin ortaya çıktığı yüz bölgelerine uygulanmakta ve erken dönem müdahaleyi mümkün kılmaktadır.
Endoskopik orta yüz germe ameliyatı, burun ve göz kapağı arasındaki bölgenin çukurluğunun ortadan kaldırılması, yanaklardaki sarkmaların ve ağız kenarındaki kırışıkların giderilmesi amacıyla uygulanmaktadır. Uygulama genellikle orta yaştaki bireyler tarafından tercih edilmektedir.
Endoskopik Orta Yüz Germe Ameliyatı Nasıl Gerçekleştirilir?
Ağzın içerisinden veya gözün altında bulunan kapaktan kesi atılması ile klasik orta yüz germe ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Bu sayede kusurlu olarak adlandırabileceğimiz bölgelerdeki sarkmalar yukarı asılarak, yüzün tekrar biçimli eski haline getirilmesi sağlanmaktadır.
Endoskopik orta yüz germe ameliyatında ise, saçlı deriden oluşturulan kesi yoluyla gerekli işlemler gerçekleştirilmektedir. Saçlı deride oluşturulan kesi yoluyla, endoskopi teknolojisi kullanılarak yaşlanma belirtileri detaylı şekilde gözlemlenebilmekte ve gerekli müdahaleler gerçekleştirilebilmektedir. Endoskopik yüz germe ameliyatı ile, göz kapaklarındaki sarkmalar nedeniyle mutsuz ve yorgun bir ifadeye sahip olan bireyler, daha genç ve yenilenmiş bir görünüme sahip olabilmektedirler.
Yüz bölgesinde bulunan çok küçük dokular dahi uygulamanın gerçekleştirilme şekli sayesinde koruma altına alınabilmekte, işlem sonrası yüz bölgesinde herhangi bir iz gözlemlenmemektedir. Uygulama sonrasında yüz daha genç ve daha doğal bir görünüme sahip olmaktadır. Ağız ve göz çevresi, alın, yanak ve şakaklar gerdirildiğinden genç görüntü sağlanmaktadır. 30 - 50 yaş aralığındaki kadınlarda daha çok tercih edilmektedir. Sık tercih edilmesinin nedeni ise basit, daha ağrısız ve iz bırakmayan bir yöntem olmasıdır.
Endoskopik Orta Yüz Germe Ameliyatı Sonrası
Uygulama sonrasında bölgede ödem oluşmasının önüne geçebilmek adına flaster uygulanmaktadır. Flaster ameliyatın ardından 1 hafta sonrasında çıkarılmaktadır. Uygulama sonrasında gözlerde oluşacak az miktardaki çekiklik ve ödem ise 2 - 3 hafta sonrasında ortadan kaybolmaktadır. Uygulama sonrasında cildin yüze tam olarak oturabilmesi 3 ayı bulabilir. 3 ay sonrasında uygulama ardından ortaya çıkan değişiklikler net bir şekilde gözlenebilir.